Tarihi Gürcü Göçlerinde Bilinmeyen Gerçekler Ortaya Çıktı

Araştırmacı yazar Fahrettin Çiloğlu gazeteci Ruşen çakır’ın yutube kalına konuk oldu .

Tarihi Gürcü Göçlerinde Bilinmeyen Gerçekler Ortaya Çıktı
https://www.youtube.com/watch?v=c6RhcUntIIg

Ruşen Çakır’ın "Türkiye’nin Mozaikleri" adlı programının yedinci bölümünde, Türkiye’deki farklı milletlerden vatandaşların göç hikayeleri masaya yatırıldı. Programa Türkiye’de yaşayan Gürcüler adına yazar Fahrettin Çiloğlu katıldı. Çiloğlu, Türkiye’ye göç eden Gürcülerin bilinmeyen göç hikayelerini paylaştı ve yaygın inanışın aksine, bu göçlerin dini sebeplerden değil, siyasi nedenlerle gerçekleştiğini vurguladı.

Çiloğlu, programda Türkiye’de yaşayan Gürcülerin, ilk dönemlerde pagan inançlarına, Zerdüştlüğe ve sonrasında Hristiyanlığa bağlı olduklarını, bazı bölgelerde Ortodoks Hristiyanlığı, bazı yerlerde ise Katolik Hristiyanlığı benimsediklerini belirtti. Osmanlıların 16. yüzyılda Gürcistan’ın bir kısmını ele geçirmesinden sonra, Müslümanlaşma sürecinin yavaş ilerlediğini ve bu sürecin Cizye ve Tımar defterlerinde, yani alınan vergilerde görüldüğünü ifade etti.

*Göçün Siyasi Boyutları ve Tarihsel Gerçekler*

Çiloğlu ayrıca, Gürcülerin göçüyle ilgili anlatılanların çoğunun gerçekleri yansıtmadığını söyledi. Gürcülerin sadece savaştan kaçtıkları ya da dinlerini korumak için göç ettikleri şeklindeki anlatıların eksik olduğunu ifade eden Çiloğlu, 1878-1879 Osmanlı-Rus Savaşı sonrası imzalanan İstanbul Antlaşması’nın göç süreçlerinde önemli bir rol oynadığını belirtti.

Bu antlaşmaya göre, Rusya sınırlarında yaşayan Müslümanların Osmanlı topraklarına, Osmanlı sınırlarında yaşayan Ermeni ve Rumların ise Rusya sınırlarına göç etmeleri kararlaştırılmıştı. Çiloğlu, Rus gazeteci Aleksandr Samoyloviç Frenkel’in notlarına dayanarak, Rusların Müslüman Gürcülerin göçünü engellemek istemelerinin ardındaki nedenin bu halkın savaşçı yapısı olduğunu belirtti. İleride Anadolu’ya yapılacak bir Rus seferinde, Gürcülerin karşılarında olabileceklerinden endişe ediliyordu.

Ayrıca, Gürcü Ali Paşa’nın milis kuvvetlerinin Batum ve çevresinde Ruslara karşı verdiği direnişe dikkat çeken Çiloğlu, Osmanlı’nın bu bölgeyi savaş tazminatı olarak bırakmasının ardından direnişçilerin sivil halktan kopup direnişçi bir güce dönüşme potansiyeline sahip olduklarını dile getirdi. Son olarak, Osmanlı Paşası Derviş Paşa’nın, Batum ve Çürüksu halkının direnişine karşılık kadınları ve çocukları gemilere bindirerek Anadolu’ya zorla göç ettirdiği olayına da değinen Çiloğlu, göçün bu bilinmeyen yönlerinin de tarihin önemli bir parçası olduğunu vurguladı